Erdoğan GÜLER
Şehit Düştüğü Tarih: 25 Nisan 2001
Şehit Düştüğü Yer: İzmir
Doğduğu Tarih: 10 Ekim 1972
Doğduğu Yer: Dersim, Ovacık, Buzlutepe Köyü
Mezar Yeri: Çakallar Mezarlığı / Salihli, Manisa
Erdoğan Güler, 10 Ekim 1972’de
zulme karşı isyanlar diyarı Dersim’in Ovacık-Buzlutepe köyünde doğdu. Bölgedeki yoğun baskılar,
yoksulluk 12 yaşına geldiğinde Manisa’nın Salihli ilçesine göçmelerine neden
oldu. Simit satmaktan, fırınlarda işçi olarak çalışmaya kadar bir çok işi yaptı. Cephe saflarında şehit düşen Cihan Gürz,
Kenan Gürz ve Cem Güler de onun akrabalarıydı. Onların şehitliğiyle devrimcilere
yönelik sempatisi, bağlılığı daha da pekişti. Devrimcilerle doğrudan tanışması kardeşinin
daha 16’sında tutsak düşmesiyle oldu. Kardeşi 16 yaşında tutuklanıp Buca hapishanesine
konulmuştu. Oraya gittiğinde devrimci tutsaklarla tanıştı. Bu tanışmasını şu
sözlerle ifade etti;
“Hapishanedeki
insanlarla tanıştığımda onların çok değerli insanlar olduğunu, halkı için
vatanı için kendilerini feda ettiklerini gördüm.” 19-22 Aralık katliam
operasyonunu gördü. İşte tam da bu noktada tüm dünyaya, Türkiye’ye insan
olmanın, devrimci, demokrat olmanın ne demek olduğunu gösterdi.
“BEN DE BU
ÖLÜMLER KARŞISINDA SESSİZ KALAMAZDIM. ÇÜNKÜ ONLARIN İSTEKLERİ BENİM İSTEKLERİM,
ONLARIN HAYKIRIŞLARI BENİM HAYKIRIŞIM. BUNA KULAKLARIMI TIKAYAMAZDIM.”
Bu sözler, onun neden ölüm orucuna yattığını da anlatmaktaydı.
Her şey bu kadar yalındır. Her
şey bu kadar gerçek ve insana özgüdür.
Bu sözler ve sözünün eri Erdoğan,
emperyalistlerin halkımıza, gençlerimize layık gördüğü yoz kültürüne vurulan büyük
bir darbedir.
Erdoğan yılların devrimcisi
değildir. Ama Anadolu halkının saflığını, temizliğini, zulme karşı sessiz
kalmamasını simgeler. Her nerede ve ne şekilde olursa olsun zulüm karşısında
yapılacak direnmektir. Erdoğan en yalın biçimiyle bunu anlatır.
***
Erdoğan Güler’in
ölüm orucuna başlarken yaptığı açıklamadan: “Biz bu ölüme hazırız.”
“Bütün hapishanelerde direniş devam ederken evlatlarımızın
sağlık durumlarının gittikçe kötüleştiğini öğreniyoruz. Ne istiyordu
çocuklarımız, eşlerimiz, kardeşlerimiz, arkadaşlarımız? Onurlu bir yaşam ve
adaletti istedikleri. Adaletsizliğin olduğu yerde adalet arayışıdır. Bunun için
bedenlerini açlığa yatırdılar. Yine bedel ödeyecekler.
Biz bu ölüme hazırız.
Yakınlarımız gibi... Ve bugün biz de evlatlarımız gibi direnişimizin 42.
gününde Ölüm Orucuna başlıyoruz. Sizin sağırlığınızda vurulmadı mı
evlatlarımız? Ulucanlarda, hamamda işkenceyle katledilmedi mi? Kolları
kopartılıp köpeklerin ağzına atılmadı mı? Şimdi yine ölecekler.
Yine kör olun, görmeyin, sağır
olun, duymayın, dilsiz olun, konuşmayın...”
.......,
Canan Kulaksız, Erdoğan Güler
(Ege
Tayad’lı Aileler olarak 30 Kasım 2000’de İzmir Buca ÖDP’de Ölüm Orucuna başlarken ölüm orucu ve açlık grevi
direnişçilerinin halka yaptığı ortak açıklamadan alınmıştır.)
Hakkında
Daha Geniş Bilgi İçin...
Yoldaşları, yakınları Erdoğan
Güler’i Anlatıyor: